hoþgeldiniz
  Fıkralar
 

Get your own Chat Box! Go Large!
FIKRALAR
EŞEK KAFASI
Temel bir gün büyük bir iş merkezinde gezinirken gözü bir dükkana takılmış.Dükkanın sahibi ilk görüşte Temelin laz
olduğunu anlayıp biraz dalga geçmek istemiş ve Temelin yanına giderek ne bakıyorsun demiş.Temel ise hiiçç siz ne
satıyorsunuz demiş?Adam alaycı bir tavırla Eşek kafası demiş...Temelde oooo herhalde işleriniz çok iyi demiş..Adamda
nereden bildin demiş...Bu sefer Temel'de --e baksana satılmadık bir eşşek kafası seninki kalmış demiş.
ARABA BEKLİYORUM
Kadının biri bir dolap almış evine getirmiş ve bu dolap evin önünden her araba geçtiğinde gıcırdıyormuş.Kadın dolabı
aldığı yere gitmiş ve bu dolap gıcırdıyor demiş.adam nasıl olur hanımefendi demiş bir bakalım demiş; ve eve gitmişler
adam dolabın içine girip araba geçince nereden gıcırdadığını bulmak istemiş.tam içeri girince kadının kocası gelmiş ve
gömleğini çıkarıp dolaba koymak istemiş.dolabı açınca adamı görmüş ve senin burada ne işin var demiş.adam ise------
valla araba bekliyorum dersem inanırmısın demiş.
MÜNASEBETSİZ
Münasebetsizin bir Narettin Hocaya sormuş...Hocam insanlar neden silah kullanırken tek gözünü kapatır.Hocada
cevap vermiş---Be olum iki gözünü kapatsa nasıl görsün.
DİLBİLGİSİ
Dilbilgisi dersinde Karadenizli öğretmen, Erzurumlu öğrencisini sözlüye kaldırıp sormuş :
-Pakmak fiilinin çekiminu yap pakalum...
-Erzurumlu öğrenci hemen atılır :
-Bakirem, bakirsem, bakir...
Öğretmen öğrencisinin bu cevabı karşısında :
-Uy diluni eşekarisu soksun.Öyle mi denur daa? Onun aslu pöyledur :
-Pakayrum, pakaysun, pakay...
 
YAVASLA
Temel Sehir disinda bir yolda hizla araba kullaniyormus.Bakmis bir tabela " YAVASLA 80 km". Temel hizini 80`e
indirmis.
Birazdan baska bir tabela "YAVASLA 60 " Temel hizini 60` a indirmis.Merakla giderkenyeniden bir tabela " YAVASLA
40 ". Temel 40 km`ye inmis bir yandan da acaba yolda calisma mi var? diye dusunuyormus. Epey gittikten sonra bakmis
yine bir tabela " YAVASLA 15 ". Temel hizini 15 km`ye indirmis yolun en sagindan tingir mingir gitmeye baslamis ama
meraktan da catlayacak. Uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela gormus:
" YAVASLA YA HOS GELDINIZ, NUFUS:2500 "
 
İKİ VAKTE KADAR
Eski deyimle basur (yeni ve bilimsel söylenişiyle hemoroit) çekenler bilir,
çok ıstırap veren bir hastalıktır. Adamcağız da hemoroitten öyle çekmiş ki...
Derken biri Kahve telvesi sür deyince, bir yerlerden kahve bulmuş.Bol bol koyup pişirmiş.
Sonra da avuçladığı gibi sürmüş.Sürmüş ama...Ağlaya sızlaya doktora koşmuş. Soyunmuş, eğilmiş.
Doktor da eğilmiş, bakarken...Hasta sormuş :
-Ne var doktorcuğum? Ne gördün?
-Vallahi iki vakte kadar bir yol görünüyor.Birde uzun boylu birinden toplu para alacaksınız.Haaa Bir de mektup var.
 
BAKAN
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne yapsa makbule geçmiyor,
basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.Nihayet :
-Öyle bir şey yapayım ki,gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve ilan etti :
-Pazar günü saat 10`da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.
Pazar sabahı saat 10`da tüm basın mensupları toplandılar orada.Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde
yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti.Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.
Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu :
-Bakan yüzme bilmiyor!
 
TEK ASKER
Manevra varmış.Temel elde tüfek yerde yatıyormuş.Komutan gelip sormuş :
-Düşman önden gelirse ne yaparsın Temel?
Temel cevaplamış.Şu yandan, bu yandan, arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan.
Temel bunları da cevaplamış.
Komutan en sonunda :
-Ya düşman tepeden gelirse? deyince.
Temel dayanamamış ve :
-Habu memleketin tek askeru ben miyum komitanum daa!
 
EHLIYET - RUHSAT
Adamin birini kirmizi isikta gectigi icin polis durdurmus, adamdan ehliyet ruhsat istemis. Adam da "yanimda yok, arkadasin evinde iciyorduk, sanirim fazla kacirdim, biraz sarhosum orada unutmus olmam lazım" demis..
Polis dumur olmus tabii..
Kirmizi isik, alkol, ehliyet ruhsat yok...
Gitmis komserine durumu anlatmis...
Komser gelmis adama ehliyet ruhsat sormus, adam cikartip uzatmis hemen.
Komser sasirmis tabiii...
Alkolmetreyi cikarip ufletmis, adamda zerre alkol yok...
Sasirmis tabi..
"yaw memur bana sizin alkollu oldugunuzu ve ehliyetinizin yaninizda olmadigini soyledi" demis.
Bizim uyanik donmus komsere..
"siz ona aldirmayin, pek iyi degil galiba.. birazdan size kirmizi isikta gectigimi filan da soyleyebilir"
 
VESIKALIK
Temel ile dursun ise basvurmuslar ve sirket bunlardan 8 adet vesikalik fotograf istemis bunlar da tamam deyip dusunmusler ulan belden yukari 8 fotograf nasil bulacagiz. Neyse temel bir fikir atmis ortaya bir cukur kazalim ve belimize kadar girer cektiririz.Dursun da evet ya bayagi bir guzel fikir demis ve temele sen cukuru kaz bende fotograf makinasi getireyim demis.
Neyse dursun bir gelmis bir de ne gorsun temel 8 tane cukur kazmis dursun hemen atlamis tabi ulan olum ne yaptin 8 cukura ne gerek vardi?
- Ben zaten 8 tane fotograf makinasi getirmistim
 
İKİNCİ LİSAN
Fare bir peynir kokusu duyup, kafasini disari uzatmisti. Fakat bunun kedinin bir tuzagi olabilecegini dusunup disari cikmadi. Bekledi ve biraz sonra "miav" diye bir ses duydu. Ertesi gun de peynir kokusunu aldi ve "miav" sesini duydu, yerinden cikmadi. Sonraki gun "havhav" diye bir ses duydu ve kedinin ortalarda olmadigini anlayarak disari cikti.
Cikmasiyla pence yemesi bir oldu. Kedinin tuzagina dusmustu. Kedi yerde baygin yatan fareyi yanindaki yavrusuna gosterip izahat verdi.. "Bak yavrum, sana dememismiydim, ikinci lisan gibisi yok diye.."
 
AFRİKA
-Ev odevi hazirlayan cocuk babasina sordu.? -"Afrika ne taraftadir baba".?
-Babasi bilmiyorum demeyi kendisine yediremedigi icin biraz dusundu.Fazla uzakta olmamali dedi.
-Cunki bizim sirkette bir zenci var.
-Hergun ise bisikletle gidip geliyor.
 
HOKKABAZ
-Eve geldiginde burnu kaniyordu.Meraklanan annesine;
-Okula hokkabaz geldi.Burnumdan uc tane demir ellibinlik cikardi...dedi.
-Ama hokkabaz goz aldatir...Burun kanatmazki...
-"Zaten burnumu hokkabaz kanatmadiki.
-Baska para kalip kalmadigini kontrol eden arkadaslarim kanatti.
 
KARNE
-Bir gun Hasan kosarak odaya girdi.Ve elindeki karneyi babasina uzatti.
-Babasi karneye soyle bir goz atti..
-Iyi bir is yapmissin gibi,bu karneyi bana gosterebiliyorsun.
-Su karnenin haline bak.Beden dersinden baska iyi not varmi sunda.
-Ama babacigin kizma.Bu benim degil senin kitaplarinin arasinda buldum.
-Eski bir karnenmis.
 
KORKUNUN NEDENI
Kompartmanda tek basina yolculuk ediyordu. Birden kapi acildi ve cifte tabancali biri;
Cabuk paralari!! sokul diye bagirinca, adam korkudan titreyerek cevap verdi:
-Kusuruma bakmayin ama meteligim yok.
-Oyleyse niye titriyorsun?
-Yolcu guldu;
-Ben sizi konduktor sanmistim da!...
 
PARA HOCA ve CIMRI
Cimri vede bos bogazin biri Hocaya:
Ya nasrettin hoca demis demek parayi cok seviyorsun..Acaba neden ?
-Hoca cevabini yapistirmis. Senin gibilere muhtac olmamak icin.
 
ANLAM
Hocaya sormuslar Evliligin anlami nedir diye. Su cevabi vermis hoca gunduzleri cifte hirlama geceleri cifte horlama
OLMEK
Hocayi ramazan da iftara davet etmis biri. Yemekte borek sinisinin basina ususup ev sahibi, atistirmaya atisitirdikcada siniyi kendi yonune dondurmeye baslamis.Hoca bir bakmis iki bakmis her lokma yutusunda oh oldum diyen ev sahibine, birader demis birak birazda biz olelim.
 
TIRYAKI YOKSA
Bir köylü telasla bir baska köylüye kostu :
-Bana bak, senin inekler sigara içer mi?
-Çildirdin mi sen? inek sigara içer mi hiç?
-Öyleyse ahirin yaniyor, kardesim.
 
SAKIN YEME
Diyarbakir tren garindan Istanbul'a gelmek için yola çikmisti Haso ile Reso.Trende birlikte yolculuk yaptiklari bir yolcuyu muz
yerken gördüklerinde, muzun ne menem bir sey oldugunu merak ettiler.Trenin durdugu ilk istasyonda birer muz satin aldilar.
Tedbir olsun diye
-Reso :
-Haso, sen yemeyesen ben yiyacagim bana bir sey olursa sen yardimci olacaksin, der.Reso muzu isirir isirmaz tren tünele girer.
-Reso bagirir :
-Ula Haso sakin yemeyesen, ben yemisem, kör olmusam!
 
ISLAK TEMEL
Temel her baliga gittiginde islak donuyormus babasinin dikkatini
cekmis ve sormus ula Temel sen paluktan hep islak doneyursun
nedendur daa.Temel cevap vermis pabacugum ben paluga cikinca sigara
iceyurum, baba e oglum bunun islaklikla ne ilcusu var demis
Temel pabacugum sigara bitunce denize atayirum sonsun diyede ustune
basayurum onun icin islanayurum.
BU DAHA KULLANILIRMIS
Temel apartmanin onunden gecerken balkonda bir kari koca nin kavga
ettiklerini gorur,giderken adam balkondan karisini asagi atar,atar
atmasina ama kadin temelin onundeki cob bidonuna kafa ustu cakilir
Temel hemen kadinin yanina gider cop tenekesinde kadinin cansiz
yatmakta oldugunu gorur,ve kendi kendine mirildanir ula bu daha
kullanilirmis, ne diye salak adam cope atti bu kariyi anlamadum demis.
 
HUKUMSUZDUR
Temelin esi evden kacar,Temel cok kizar ve gider kendine yeni bir es bulur.
Daha sonra gazeteye ilan verir,yeni es aldigimdan eskisi hukumsuzdur.
 
HASERE ILACI
-Temel bir gun bol miktarda hasere ilaci icer...Koma halinde hastaneye kaldirilir.
-Komadan cikinca doktor:
-Zorun neydi o kadar ilaci ictin...?
-Temel heycanla inleyerek;Ben soforum yolda bir tabela gordum.
-Icunuzdeki trafik canavarini oldurun yazayi....
-Bende oyle ettum..
 
ESEK DEGIL
-Temel yolda araba bekliyordu...Karsidan da bir adam yaninda keci
ile birlikte geliyordu.
Adam Temelin yanindan gecerken selam vermedi...Biraz gittikten sonra
Temel kizarak arkalarindan yetisti ve;
-Hemserim habu esekle nereye gideyusun.?Adam gulerek ve Temel ile alay
ederek;
-Ula gormeyumusun ? Habu esek degildur.Kecidur deyince
-Temel bende senlen konusmadum keciye sordum.
 
AVUKAT TEMEL
-Temel bir davada avukatlik yaparken yuksek sesle konusuyordu...
Derken disardan bir esek anirmaya basladi.
-Hakim : -Biriniz konussun...Deyince Temel susar...Ve esegin anirmasi kesilince
-Hakim Temele buyur anlat ,der.
-Temel:
-Ne anlatayim ikumuzu da dinledun ver kararini.
 
SAMPUAN
-Temel dus almaya girer sampuani kafasina bosaltip ovalamaya baslar.
-Sirtini keselemeye gelen annesi.
-Oglum kafani islatmiyacakmisin der.
-Temel anne bu sampuan kuru saclar icin!!!.
ISINE SON
-Temel askerde biraz tembel..Sabah istimasindan kaytarip bir agacin altina yatar.
-Ancak biraz sonra yakalanir.Komutan yanina cagirir.
-Meslegin nedir? -Insaat kalfalugu yapayurum komutanim.
-Ha demek oyle,Peki sen insaatta yaninda calisan bir isciyi boyle yatarken yakalarsan ne ederdin.
-Temel firsati kacirmaz:
-Hemen ,hic dusunmeden isine son verirdim evine gonderurdum komitanum.
 
MAKINIST
Temel treni surerken raylar Uzerinde bir cocuk gormus,yantaraf dada piknik yapan 200 kisi, Temel insanlari yada cocugu ezecekmis ve cocugu tercih etmis ertesi gun haberlerde 201 kisi tren kazasinda oldu haberi duyulmus polisler makinist temeli sorguya cekmisler temel olayi ve kararini anlatmis ve eklemis cocugu ezeceydum oda kalabaliga dogru kacinca hepsini ezdim.
 
HANGİSİ DAHA AÇIKGÖZ
Çok akıllı geçinirdi.Kapısında "ikinci kez gelen hastalardan yarım ücret alınır"yazılı doktora girdi.Gülerek :
-Bakın doktorcuğum, yine ben geldim, hatırladınız mı beni?dedi.
Doktor da güldü :
Tabii, hatırlamaz olur muyum?
Eeee? Muayene etmeyecek misiniz?İlaç vermeyecek misiniz?
Hayır gerekmez...Geçen gelişinizde verdiğim ilaca devam edin...
 
 ÜÇ KEZ
Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş :
-Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir Ayı çıkmaz mı?Çifteyi doğrultacak vakit yok!..Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya.Fakat Ayı peşimde!Benden hızlı koşuyor.Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim.O kadar yaklaşmıştı.Derken Ayının ayağı kaydı, yere düştü...Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım.Ama Ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti.Yine nefesi ensemde... Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak.Allahtan tam o sırada yine Ayının ayağı kaydı, yere düştü.Talih bana gülüyor!Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar açtım.Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar, Ayı yine bana yetişti.Yine nefesi ensemde...şansa bakın...Ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış :
-Sen de çok yürekliymişsin kardeşim!...Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben
korkumdan altıma ederim.
Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış :
-Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?
 
 BAKAN KARISI?
Bakanlardan birinin ölmesiyle başka bir milletvekili onun süresini doldurmak üzere seçilmişti. Adam hemen karısına telefon
ederek, bu haberi vermek istedi :
-Bir bakan karısı olmak ister miydin? diye sordu.
Karısı biraz düşündü sonra:
-Hangisinin?
 
 RESİM
Leyla, ağacın altına oturmuş resim yapıyordu.Babası kızın elindeki bomboş kagığıdı görünce sordu :
-Leyla, ne resmi yapıyorsun bakayım?
-Çimenlikte bir keçi resmi.
-Çimenler nerede?
-Keçi hepsini yedi.
-Ya keçi?...
-Yiyecek birşey kalmayınca o da gitti.
 
 SERT KOVBOY
Bir kovboy çiftliğine dönmektedir.Bindiği atı yeni satın almıştır.Atın üstünde bir gün evvel evlendiği genç bir kadını da
getirmektedir.Sel yatağı boyunca ilerlediklerinden, kötü bir rastlantı sonucu at kayar.
-Bir,der kovboy kısaca.
Ve on dakika sonra at yine bir yoldan sapma yapar.
-İki, der kovboy.
Biraz daha ileride, at bir engel karşısında, az kalsın dengesini kaybeder gibi olur, bu kez kovboy ne bir, ne iki der.Kadını attan
indirir ve :
-Üç, der!
Ve bir tabancayla atı öldürür.
Genç evli kadın, dehşete düşmüştür.İtiraz etmekten kendini alıkoyamaz.
-Herşeye karşın, biraz sert, yapmamalıydın!
Ve kovboy sayar :
-Bir!
 
 ELTİMGİLE GİDİYOM
Yeni ilçe olan bir köye trafik ışıkları yeni konmuş, ışıkların altında bir polis bekliyor ve halkın ışıklara uymasını sağlamaya yani bir çeşit trafik eğitimi vermeye çalışıyormuş.
O sırada, bakmış ki; bir kadın, elinde tuttuğu çocuğuyla, kırmızı yanarken karşıya geçiyor.Hemen seslenmiş :
-Hanım, hanım! Nereye?
Kadın dönüp :
-Vıy! demiş. Sana ne? Eltimgile gidiyom.
 
 KAZANAN KİM
Ağa ile ırgatı köyden kasabaya giderken...Bir ara ağanın aklına bir muziplik geldi :
-Bak, dedi, şu yol kenarında ineklerin bıraktığı tezekleri yersen...Bu arabamı da, atları da, koşumları da sana veririm.Senin olsun. Irgat gıcır gıcır arabayı, atları, koşumları görünce, düşünmedi bile...Tezeğin hepsini yiyip bitirdi.
Kasabaya gittiler, alışveriş yaptılar, dönerken...Ağa birden düşünceye daldı."Muziplik derken, araba da, at da, koşumlar da gitti"diye :
-Bana bak, dedi, arabayı, atları, koşumları geri istiyorum.Kaça verirsin?
-Para filan istemem.Aldığım fiyata veririm,ağa...
-Yani?
-Yanisi şu ; Bak karşı kenarda duran tezekleri gördün mü?Sen de onları ye!Al arabayı, atları koşumları!...
Baktı başka çare yok, ağa da eğildi, zorlana zorlana yedi tezekleri...
Tam köye yaklaştıkları sırada ırgat gülmeye başladı kendi kendine...
-Ne gülüyorsun, diye sordu ağa, bir şey mi var?
-Nasıl gülmem, ağam?Biz yola çıkarken bu araba da, bu atlar da, bu koşum da senindi.Şimdi yine senin...Peki, öyleyse biz o
tezekleri niye yedik?
 
DAHA ÇOK İSTİYOR...
Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı :
-Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa?
-Hayır düşmedim.Arkadaşım Orhan'la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim!
Annesi yatıştırmaya çalıştı :
-Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil.Ben sana yarın pasta çörek vereyim.Arkadaşına da ver, barışın.Güzel güzel oynayın
olmaz mı?
-Olur anneciğim, barışırız.
Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.Annesi merakla sordu :
-Yine ne oldu?
-Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!
 
 PATATES
FBI gizli ajan eksikliğini giderebilmek için ajan seçmeleri yapmaya karar vermiş. Ve hergün üçer kişi çağırıp aralarından birini ajan olarak himayelerine alıyorlarmış. Seçimlerin 3. günü Temel' de katılmış. Yanındada bir ingiliz ve bir amerikan varmış.
Bunlardan ilk olarak kamuflaj olmalarını istemişler. İçinde sadece bir çuvalın bulundu boş bir odaya sokmuşlar ve burada gizlenmelerini söylemişler. İlk önce ingiliz girmiş. 5 dk. sonra odaya giren bir yetkili gitmiş içinde ingilizin saklandığı çuvala tekme atmaya başlamış.
Hemen çuvalın içinden bir ses gelmiş: " Miyaw, miyaw." İngilize ilk testi başarıyla geçtiğini söyleyip amerikan' ı odaya koymuşlar. Amerikan' da aynı çuvala saklanmış. Biraz sonra yine odaya giren yetkili gitmiş ve çuvala bir tekme atmış. Çuvalın içinden: "Hav, hav." diye bir ses gelmiş. Amerikan' ıda tebrik edip Temel' i odaya koymuşlar. 5 dk. sonra odaya giren aynı görevli gitmiş çuvala bir tekme atmış. Ama hiçbir ses gelmemiş. Bir daha atmış yine tık yok. Bir daha bir daha derken en sonunda çuvaldan cılız bir ses yükselmiş: " Patateeeeesss
 
   ŞEMSİYE
Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış.Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş.
O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden
vurulmuşa dönmüş.Eri çağırarak :
-Bu ne küstahlık, demiş.Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş.
-Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!
Neye uğradığını anlamayan er :
-Başüstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş :
-Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?
 
  Bugün 2 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol